Velhasıl İkram Ne Demek?
Hadi gelin, biraz “velhasıl” yapalım! Peki ama “ikram” ne demek? “İkram” kelimesini duyduğumuzda hemen aklımıza ne geliyor? Genellikle kalabalık bir sofrada, çay demleyen bir anne ya da tatlı tatlı gülümseyen bir restoran garsonu. Ama bir de bu kelimeyi “Türkçe’nin gizli kahramanı” gibi düşünün… Hani bazen, anlamını biraz unutmuş gibi olduğumuz ama her an her yerde karşımıza çıkan bir kelime vardır ya, işte o ikram.
Şimdi biraz durup düşünelim. Erkekler ne düşünür “ikram” dediğimizde? “Süper, bir şeyler verecekler, biraz çay, biraz tatlı, belki tatlı bir hizmet…” Yani, her şey pragmatik, mantıklı ve çözüm odaklı. Kadınlar ise “ikram” deyince ne hisseder? “Aa, misafirperverlik, ilgilenme, sevgi, saygı… Her şeyin yerli yerinde olması, her şeyin tam olması.” Hatta bazen, kendimizi biraz fazla da “empatik” ve “ilişki odaklı” hissedebiliriz.
İkram demek, birine nazikçe, isteyerek bir şeyler sunmak demek. Ama bu, sadece çay ya da kahve değil, bazen bir gülümseme, bazen bir tavsiye ya da bazen sadece bir rahatlama anıdır. Eğer birine ikramda bulunuyorsanız, kendinizi bir misafirperver guru gibi hissediyorsunuz, değil mi? Peki ya erkekler? Onlar da tam tersi, “Hadi bakalım, neyi nasıl halledebiliriz, hemen çözüm getirelim.”
İkramın Tarihçesi
Velhasıl, ikram aslında Osmanlı’dan günümüze gelen çok özel bir kelimedir. Arapçadan gelmiş olsa da, Türk kültüründe çok özel bir yere sahiptir. Osmanlı İmparatorluğu’nda zengin sofralar, misafirperverlik, ikramla özdeşleşmiştir. Şimdi, o geleneksel sofralardan farklı bir çağdayız, ama bir yere kadar gelen o ikram anlayışını taşımaya devam ediyoruz. Bir fincan kahve ya da güzel bir tatlının ikramı… İşte bu, modern dünyadaki ikramın temelinde yatan duygu.
Kadınlar için ikram, anlamlı bir anlam taşır. İkram ettikleri şey, sadece somut bir nesne değil, aynı zamanda bir duygudur. “Bunu sana verdim çünkü seni düşündüm,” dercesine… Erkekler ise daha çok “Okey, bu işte, hemen verilmesi gereken şeyin verilmesi, çözüm odaklı bir yaklaşım” diye düşünürler. Duygusal bağlardan çok, işin getirdiği yükü hafifletme amacıdır ikram. Ama her iki durumda da, işin sonunda yapılan ikramın, sıcak bir ortam yaratma amacı taşıdığına kuşku yok.
İkram ve Misafirperverlik
Hadi, bir sofrada düşünelim. Herkes yerini aldı, birileri ev sahipliği yapıyor, ikramlar geldi. Kadınlar, “Aman, tatlılar soğumasın, kimse üzülmesin, herkes rahat etsin!” diyerek misafirlere göz kulak olurken, erkekler belki de sohbette çözüm odaklı bir şekilde “Aman, bu tatlılar gerçekten çok güzelmiş, peki ya şu iş meselesi?” diye konuşuyor. Yani, kadınlar tüm duygusal yönleriyle ve ilişkilerle ilgilenirken, erkekler işleri çözmeye çalışıyor.
Velhasıl, “ikram” demek birine değerli olduğunu hissettirmek demek. Birine “senin için burada bir şeyler var” demek, onu onurlandırmak ve ona değerli bir yer sunduğunuzu belirtmektir. Tabi ki, her ikramda bir kişilik var. Kimisi ikramda bulunurken bir misafirperverlik anlayışını taşırken, kimisi de “Bunu da ben hallettim, hadi bakalım!” diye düşünüyor.
İkramın Gücü
İkram, insan ilişkilerinin gizli kahramanıdır. Kimi zaman bir çay, kimi zaman bir tatlı, bazen ise sadece hoş bir bakış… Birine ikramda bulunmak, insanları yaklaştıran bir eylemdir. Bizim kültürümüzde misafire değerli olduğu hissi vermek çok önemlidir. Bu yüzden, ikram kelimesi sadece yemekle değil, duygusal bir anlam taşır.
Siz ne düşünüyorsunuz? Erkeklerin “çözüm odaklı” ikram anlayışı mı daha hoş, yoksa kadınların “ilişki odaklı” misafirperverliği mi? Yorumlarda buluşalım, bakalım kim daha iyi “ikramcı”!